15 Haziran 2025, Pazar
01:29

NAZIMLARI HAPİSHANELERE ATTIRANLAR, SÜRGÜNLERDE MEMLEKET ÖZLEMİYLE GURBETLERDE ÖLDÜRENLER ERDOĞANLAR MIYDI?..

SİYASET
Gazeteci Fakir Yılmaz Yazdı...

NAZIMLARI HAPİSHANELERE ATTIRANLAR, SÜRGÜNLERDE MEMLEKET ÖZLEMİYLE GURBETLERDE ÖLDÜRENLER ERDOĞANLAR MIYDI?..

Nazım Hikmet'in 1956 yılında yazdığı,
'Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.'  satırlarıyla biten 'Kız Çocuğu' adlı şiirini;,
"'Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. 
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.' satırlarına,
'Evet çocuklar öldürülmesin. Büyüklerin yol açtığı çocukların faturası çocuklara kesilmesin" diye değişip, okuyan Erdoğan'ın da şu an bulunduğu makamda olmasında bir şiirin katkısının da olduğunu hatırlattıktan sonra 'Artık yazmayacağım' dediğim bir cumartesi yazısı yazıyormuşçasına yazımıza başlık olarak koyduğumuz sorumuza cevap aramaya başlayalım..
Evet, bugün Demirtaşlar yetmedi 16 milyonluk şehrin 6 milyon oyunu alan ve 2 kez belediye başkanı olan ama ekibiyle birlikte hapishaneye attıran denen ve tek adamlıkla hatta diktatör, yetmedi daha ileri gidilip, darbecilikle suçlanan Erdoğan var mıydı Nazım ve Nazımlar hapishane, hapishane gezdirilirken.. 
Yoksa, parti kurup, lideri olmuş, demokrasiye inanıp, sandık başına giden halkın oyu ile önce milletvekili seçilmiş, sonra başbakan olmuş ama dünyayı kana bulayan sömürgecilere 'Kahrolsun Amerika..: diyen Denizler, Hüseyinler, İnanlar gibi al acele alçakça iddia ve iftiralarla idam edildi denen Menderes veya şapkasını alıp, giden ama halk iradesiyle defalarca geri gelen Demirel, belki de Özal'ın döneminin yolunu açan 'bir sağdan, bir soldan' deyip, insan astıran Cuntacı Evren mi vardı?
Bilmem ama Nazım'ı bugün yalandan kendilerine idol edenler, benim bunca yazılarım gibi ne anlatmak istediğini anlamadıkları şiirlerinin bir iki kıtası ile şairliğe soyunanlar hiç kendilerine bu yönde bir soru sordular mı acaba..,
Ve, 'O mavi gözlü, aşk ustası sarı saçlıyı adamı kim ölünceye kadar hapishanelerde, sürgünlerde süründürdü?!.' diyerek hiç düşündüler mi?
Evet, vatan diye diye elde o mavi gözleri elin toprağında bastırılan Nazım gibi Denizleri astırdıktan sonra parkasına bürünüp, ölümü Nazımlar gibi sorgulanan Che Guevara gibi devrimci ayakları yapanlar siz de bu yönde böyle bir soru sorup, merak ettiğim cevabı hiç düşündünüz mü?.. 
Ve yeniden soruyorum.. Aşk başta olmak üzere güzel, çirkin, yara veren, üzen, ağlatan bir çok yaşanmışlıklar ardından bugün şiirleri ile anılan Nazım'ı yıllarca kim hapishanelere, zindanlara, deniz suyu ile nemlenen Sinop'a attırdı, kim Nazımların sürgünde ölmesine vesile oldu..
Soruyorum.. 
Paris'te ki mezarına tesadüfen gidip, poz verenler Nazım gibi sılada vatan özlemi ile hayata göz yuman Ahmet Kaya'nın Kürtçe türkü söyledi diye başına çatal, kaşığı yerken 'Vay şerefsiz..' diye manşet atanlar o zaman da bugün 'havuz' dediğiniz basın ve  medyadaki miydiler?!..
Ki aynıları değil miydi 74 yıl sonra bir zihniyeti aşıp, kısa sürede her Manisalının hatta tüm Ege'nin sevdiği olana, 'Çarpıldı..: manşeti atan AkİT gibi 'Muhtar bile olamaz..' manşetlerini atanlar kimlerdi? 
Evet, dün 'Muhtar bile olamaz..' dedikleri Erdoğan'a bugün de kızanlar değil miydi, 'Dersimleri yaşatmayın insanlara..: diyen Nazımlar gibi Ape Musaları katledenleri bile bile susanlar..
Ve yeniden soruyorum..
Nazım'a ve ondan aşağı kalmayan onca aydına bu dünyayı zindan edenler kimdi, kimlerdi?
Siz önce bu soruya cevap verin..
Ve bu dünyanın 'etme, bulma' dünyası olduğunu unutanlar sizde bu soruma cevap verebilecek misiniz?..
Ve dün muhalefette kendilerinin yaşadıklarını unutup, bugün iktidarda olup, yeni Nazımlara acı çektirenlere de, 'NAZIMLARI HAPİSHANELERE ATTIRANLAR, SÜRGÜNLERDE MEMLEKET ÖZLEMİYLE GURBETLERDE ÖLDÜRENLER ERDOĞANLAR MIYDI?..' sorusunu 'Cumartesi yazıları' başlıklı yazılarımı yazmamaya direndiğim yeni bir cumartesi akşamı hüznüyle evimin balkonun da cep telefonumla yazdığım bu günün yazısıyla bir kez daha sorup, cevap beklerken kendimi yeniden yorduğumu, üzdüğümü fark edemiyordum..
Çünkü milletin iradesiyle iktidara gelip, aşağılayıcı cuntacı anlayışın astığı Menderes'in yargılandığı Yassı adayı, yeni bir barış sürecinin baş aktörünün de orada olduğu İmralı dahil, 'er, geç yaşanacak..' denen büyük depremin merkezi olarak gösterilen adalarıyla ünlü Marmara denizini izleyerek, az dinleneyeyim diye oturduğum balkonumda yeni bir Nazım olmamak için dişlerimi sıkarak direniyordum..
Ve konuyu ve soruları çokta uzatmadan buradan bir kez daha sorup, 'bu tehlikeli denecek  sorularımın cevabını verecek olan var mı?' diye bir soru daha sorarken, sol yanımdan beter alevlenen Ortadoğu'yu da düşünüp, üzerime iyiden iyiye çöken karanlığın eşliğinde sessizce 'Sırada kim var?' diyerek BOB bombalarının havada yıldızları kıskandırdığını görüp, olacakları çaresizce beklerken..

Haber Görselleri

NAZIMLARI HAPİSHANELERE ATTIRANLAR, SÜRGÜNLERDE MEMLEKET ÖZLEMİYLE GURBETLERDE ÖLDÜRENLER ERDOĞANLAR MIYDI?.. - Görsel 1