12 Ağustos 2025, Salı
14:44

TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSAN DOSYAYA NE OLDU?

GÜNDEM
TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSAN DOSYAYA NE OLDU?
Haber merkezi

TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSAN DOSYAYA NE OLDU?
Diyarbakır Adliyesi’nde “Yarım Tonluk Uyuşturucu” Dosyası Yıllardır Rafta

Diyarbakır Adliyesi’nde “Yarım Tonluk Uyuşturucu” Kaybı İddiası: 13 Yıldır Cevap Bekleyen Dosya

2012’de Diyarbakır Adliyesi’ndeki adli emanet deposundan yüksek miktarda uyuşturucu maddenin kaybolduğu iddiası yeniden gündemde. İki kişi ceza aldı ancak bazı hukukçular, olayın perde arkasının hâlâ aydınlatılmadığını savunuyor.

Türkiye’nin en iyi korunan adliyelerinden biri olarak bilinen Diyarbakır Adliyesi, 2012’de yaşandığı öne sürülen büyük bir kayıp dosyasıyla yeniden gündeme geldi. İddiaya göre, adli emanet deposunda muhafaza edilen 328 kilogram eroin, 55 kilo esrar, 97 kilo Hint keneviri ve 11 bin 715 adet captagon hap kayboldu. O dönem için toplam değeri yaklaşık 20 milyon lira olan bu uyuşturucu maddeler, aradan geçen yıllara rağmen bulunamadı.

İki Kişi Ceza Aldı, Soruşturma Genişlemedi

Basına yansıyan bilgilere göre, olayla ilgili yargı sürecinde iki kişi hakkında hapis cezası verildi. Ancak hukukçular, bu miktarda uyuşturucu maddenin tek başına taşınması ve piyasaya sürülmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. İddialara göre, olayın arkasında daha geniş bir organizasyon olabilir.

Taşeron Şirket İddiaları

O dönem adliye içerisinde taşeron firmalar aracılığıyla çalışan bazı personelin resmi kayıt olmadan binada bulunduğu öne sürüldü. Yine aynı dönemde adliyenin temizlik ve yemek hizmetlerini sağlayan firmalarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, sözleşmelerin uzun süre devam ettiği iddia edildi. Uzmanlar, bu tür hassas kurumlarda görev yapacak personelin güvenlik soruşturmalarının titizlikle yapılması gerektiğini vurguluyor.

“Dosya Yeniden Açılmalı” Çağrısı

Olayın üzerinden 13 yıl geçti ancak iddialara göre kaybolan uyuşturucu maddelerin akıbeti hâlâ bilinmiyor. Bazı hukukçular ve uzmanlar, “Dosya yeniden açılmalı, tüm bağlantılar araştırılmalı, asıl sorumlular ortaya çıkarılmalı” çağrısında bulunuyor.